Kayıtlar

Protez

Resim
                                           Hikayemiz sahip olduklarıyla yetinemeyen genç bir kadının, maddi hırslarına kurban oluşunu anlatmaktadır.       Aysel özel bankada çalışan güzel ve zeki bir kadındır. Aylarca kendisine gelip ‘’Kredim çıktı mı?’’ diye soru soran Can Bey’in gelişiyle gülümseyerek ‘’Hoşgeldiniz Can bey’’ ‘’ Hoşbulduk Aysel hanım güzel haberlerinizi bekliyorum’’ diyerek umutla gülümser. Can babasının ardında bıraktığı şirketi yükseltmeyi amaçlayan son derece karizmatik ve başarılı bir iş adamdır. Gün geçtikçe Aysel’e karşı içinde kıvılcımlar oluştuğunu, fakat bunun karşılıksız olduğunu düşünmektedir.   Aysel masmavi   gözlerinin ışıltısıyla güzel haberi verir. ‘’Tebrik ederim Can Bey krediniz olumlu, yarın direkt olarak alabilirsiniz.’’   O sıra da Aysel’in iş arkadaşı ‘’ Vallahi Can bey inanın bana Aysel bu dosyayla çok uğraştı, kredinin size çıkmasında ki en büyük pay Ayselin'dir.’’ Der ve ikilinin yüzü bir anda kızarır Can müsaade isteyip oradan ay

İrade

Resim
   Hikayemiz 50’li yaşlarda bir aile babasının arkadaşı vaadiyle kandırılarak düştüğü çıkmazı anlatmaktadır.       Turgut yüksek prestijli bir şirkette 25 yıllık müdür yardımcısıdır. Karısı ve kızıyla az vakit geçirdiğini düşünerek emekliye ayrılmak istemiştir ve müdürüne bir dilekçe yazarak emekliliğini istemiştir. Son iş gününde tam toparlanacakken çalışma arkadaşları ve müdürü onu tebrik için son kez uğurlamak istemiş. Müdürü ‘’ Sevgili Turgut bey sizin gibi disiplinli ve başarılı bir çalışanımın emekliye ayrılması az da olsa beni üzüyor ama sizde dinlenmeyi hak ettiniz, emekliliğinizde boyunca huzurlu bir ömür diliyorum.’’ diyerek başarı plaketi hediye eder. Turgut plaketini de alarak evine gider. Görücü usulü olsa da yıllardır derin aşk beslediği eşi Sevtab ve bu aşkın meyvesi olan evlenme arefesinde ki kızı Nilgün o akşam ona özel, şahane bir sofra hazırlamıştır. Turgut eve girer girmez ‘’Bu güzel kokular da ne böyle?’’ Nilgün ‘’Ne olacak babacım artık sen eme

Yasak Aşk (Final)

Resim
      Hikayemiz ''Yasak Aşk'' adlı hikayenin finalini anlatmaktadır.    Azize ve Levent’in ilişkisi gün geçtikçe ilerler hale gelmiş. Levent sırf onu görmek için, gerek kendi evlerin de gerekse çeşitli yerlerde buluşma ayarlamış. İkisi de bunun böyle sürmeyeceğini biliyormuş fakat içlerinde ki derin sevgi onları her seferinde birbirine çekiyormuş.   Günler böylesine güzel geçerken Azize gün geçtikçe başarıdan başarıya koşmakla kalmıyor, yasak aşkıyla da ilişkisini devam ettiriyordu. Fakat aylar sonra Holding’e gelip Azize ile görüşmek isteyen bir adam tüm bu mutluluğu elinden alacaktır. Azize’yi ve ailesini bir hiç uğruna terk eden babası Kemal’dir bu. Babasını yıllar sonra karşısın da gören Azize nefretle karışık bir ses ile ‘’Senin ne işin var burada!’’ der. Bunun üzerine Kemal ‘’ Kızım, canım yavrum gazetelerden gördüm, yıllarca seni ve kardeşini aradım bulamadım.   Sana her şeyi anlatacağım.’’ Diyerek kendisini affettirmeye çalışır bu alkolik ve beş parasız ad

Fransız Rüyası

Resim
      Hikayemiz Suriye’de ki iç savaştan kaçıp Fransa’ya göç eden ailenin dramını anlatmaktadır.    Razan dul annesi ile Suriye’nin Halep kentinde yaşamaktadır. Babası kendi halinde bir esnaf olsa da gereğinden fazla vatansever ve inançlı bir insandır, 2011 yılında çıkan iç savaşta ölmüştür. Razan yazı yazmayı, kitap okumayı çok seven bir kızmış en büyük hayali tanınan bir yazar olmakmış. 18’ci doğum gününü kutlamak için aylardır biriktirdiği 40 Suriye lirasıyla, daha çok ülkede  zenginlerin bulunduğu pastaneye giderek kırmızı renkli bir pasta almış,evine umutla giderken ayağının sızısıyla aldığı doğum günü pastasıyla yere kapaklanmış. Zavallı Razan 18.ci yaş gününü asla unutmayacaktı çünkü kaldırıldığı hastanede, elverişsiz imkanlarıdan dolayı topal kalmıştı. İnançlı olan annesi ise ‘’Vardır bunda bir hayır, canının gitmediğine şükür et.’’ Demekle yetinmiş. Razan ise savaş olmadan önce Suriye’ye dair içinde gram sevgi biriktirememiş bir kız olmuştur. Yabancı chat site

Cinnet

Resim
     Hikayemiz yanlızlıktan akli dengesini yitirip, çevresine çeşitli zararlar veren bir adamın sonunu anlatmaktadır.   Recep 40’lı yaşların da kendi kendine yeten bir adamdır. En büyük sıkıntısı geçmişe ve ailesine duyduğu derin özlemdir. 5 katlı bir apartmanın giriş katın da yaşayan Recep, apartmanda ki tek bekar adamdır. İster istemez bu duruma içlense de elinden bir şey gelmediğini fark eder. Yine bir Pazartesi sabahı işi gereği erkenden kalkmış, yıllardır sıcacık bir sabah kahvaltısı özlemi içini kemirse de, her sabah yolunun üzerin de ki pastanede kahvaltısını edermiş böylelikle yine işin yolunu tutmuş Recep. Sakin bir şekil de ‘’Günaydın’’ diyerek masasının başına oturmuş. İş arkadaşı olan Umut her zaman ki söylemlerine başlamış ‘’Bıktım artık bıktım! Şu geçim sıkıntısından bıktım evde 3 çocuk, hanım yetişemiyorum artık masraflarına.’’ Çapraz masada ki İsa ise ‘’ Gel sen bana sor Umut abi, arabanın taksidi öylece duruyor çok sıkıştım çook!’’ diyerek isyan ediyor. Bu

Ben Farklıyım

Resim
      Hikayemiz 25 yaşında eşcinsel olan bir genç erkeğin yaşamını      anlatmaktadır.    Bora saf ve bir o kadar da hayalci bir gençtir. Geçmişte ailesiyle pek çok problem yaşamış ve hala bunların zorluklarıyla baş etmektedir. İstanbul’un en seçkin üniversitesinde Makine Mühendisliği okumaktadır. Bu bölümü seçmesinin en önemli sebebi ise utanarak dile getiremediği hemcinslerine karşı duyduğu hisleridir. Üniversiteye ilk başladığı yıllar yurtta kalmıştır fakat erkek arkadaşlarına farklı şekilde temas ederek pek çok kişiyi kendisinden soğutmuş ve ayrı eve çıkmaya karar vermiştir. Bankadan kredi çekerek, ev tutmaktan başka çaresi kalmamıştır içinde ki ağır duyguları az da olsa bastırabilmek için kız arkadaş edinmeyi düşünür ama bu fikir ona pek parlak gelmez. Aylar sonra oturduğu evin kirasını ödeyemeyecek duruma geldiğini fark eder. Ev arkadaşı bulabilmek adına pek çok yere ilan verir özellikle de erkek arkadaş olmasını ister hayatının aşkını bu şekilde bulacağına inanır. En

Uçurum

Resim
              Hikayemiz varlıklı bir genç kızın aşk uğruna yaptığı fedakarlıkları ve beraberinde getirdiği sorunları ele almaktadır.        Filiz her zaman ki gibi okula gitmek için hazırlanırken yine geç kalacağı tutar. Ve okul servisini kaçırır tam bu sırada kurtarıcısı olan,hayatında en büyük şansı olduğunu düşündüğü babası gelir ve ‘’Seni gidi haylaz yine mi servisi kaçırdın. Anlaşılan bugün ki servisçin yine ben olacağım.’’ Der. Tebessümle. Arabaya bindiklerinde Filiz’in içine derin bir sıkıntı düşer nedensizce fakat umursamaz. Okula 1 km kala arabaları bozulur Filiz okula kadar yürümek zorunda kalır. Tam bu esnada, ileri de şiddetli bir kavga görür ürkerek yolunu değiştirmek isterken kendisini de kavganın içinde bulur. Aniden gözüne yediği darbeyle yere kapaklanır, bu yumruğu yanlışlıkla atan çete başı Burak Filiz’i kaptığı gibi hastaneye götürür. Gözlerini hastanede açan Filiz karşısın da Burağı görünce aniden irkilir. ‘’İyisin ya? Kusura bakma niyetim canını acıtma