Protez
Hikayemiz sahip olduklarıyla yetinemeyen genç
bir kadının, maddi hırslarına kurban oluşunu anlatmaktadır.
Aysel özel bankada çalışan güzel ve zeki bir
kadındır. Aylarca kendisine gelip ‘’Kredim çıktı mı?’’ diye soru soran Can Bey’in
gelişiyle gülümseyerek ‘’Hoşgeldiniz Can bey’’ ‘’ Hoşbulduk Aysel hanım güzel
haberlerinizi bekliyorum’’ diyerek umutla gülümser. Can babasının ardında
bıraktığı şirketi yükseltmeyi amaçlayan son derece karizmatik ve başarılı bir
iş adamdır. Gün geçtikçe Aysel’e karşı içinde kıvılcımlar oluştuğunu, fakat
bunun karşılıksız olduğunu düşünmektedir.
Aysel masmavi gözlerinin
ışıltısıyla güzel haberi verir. ‘’Tebrik ederim Can Bey krediniz olumlu, yarın
direkt olarak alabilirsiniz.’’ O sıra da
Aysel’in iş arkadaşı ‘’ Vallahi Can bey inanın bana Aysel bu dosyayla çok
uğraştı, kredinin size çıkmasında ki en büyük pay Ayselin'dir.’’ Der ve
ikilinin yüzü bir anda kızarır Can müsaade isteyip oradan ayrılır. Aysel ise
mesai saati bitiminde evine gider ve kapıyı çalar ‘’Bıktım be bu ne çamur, kahretsin
şu pantolonumun haline bak! İçeri girerek ‘’Ah baba ah şöyle güzel bir
apartmanda otursak olmaz mıydı?’’ Kemal (Aysel’in Babası) ‘’ Ne yapayım kızım,
bu yarım halimle işe de giremiyorum,
buna da şükür artık.’’ Aysel ''Bıktım
artık bıktım!'' deyip odasına çekilir.
Sabah erkenden uyanıp işe gider,
öğle molası bittikten sonra Can bankaya gelir ve kredisini çeker. Can Aysel'e
''Aysel hanım sizin için de uygunsa iş çıkışı bir kahve içmek isterim.'' der
Aysel '' Tabii ki ne demek.’’ Der tebessümle. Can bankadan çıktıktan sonra iş
arkadaşı yanına gelip ‘’Kızım ben sana dedim, bu adamın sende gözü vardı ama
beni dinleyen kim.’’ Mesai saati bitiminde oldukça lüks bir kafeye giderler ve
konuşmaya başlarlar. Can atılgan bir adamdır ve uzun zamandır ondan hoşlandığını
söyler, bununla yetinmez ailesi hakkında sorular sorar. Aysel ise ''Benim babam
emlakçı, annem ise doktor. Senin anlayacağın her biri kendi işleriyle meşguller''
der. Birbirleriyle tanışmanın heyecanıyla ikisi de eve döner Aysel babasını
görünce ''Ah baba şu bacağına bari bir protez taktıralım.'' der Kemal ise ''Ne
taktırması kızım kim bilir ne kadardır, bu halimizle nasıl öderiz o kadar
masrafı. Hem ben iyiyim böyle çok şükür bu koltuk değnekleri ayak yerine
geçiyor nasılsa.''der. Aysel '' Offf baba offf ''deyip arkadaşı Seda'ya
dertleşmeye gider. Seda onun çocukluk arkadaşıdır, pek çok gece onda kalıp
dertleşir. Ertesi gün Can yine Aysel'in iş çıkışına gelmiş ve sahilde yürüyüş
yapmak istemiştir. Bu yürüyüşte yolda uzun uzun konuşurlarken Can Aysel'e pamuk
şeker almak istemiş Aysel ‘’Yok yok teşekkür ederim'' demiş Can ise ''Ne olacak
senden daha tatlılar nasılsa, dur bekle hemen geliyorum.'' der. Pamuk şeker
satan adam Aysel'in topal babasıdır aslında sırf eve bir miktar katkım olsun
diye koltuk değnekleriyle yer yer gezip, kızına ve eşine daha güzel bir gelecek
kurmak istemiş. Aniden babasıyla göz
göze gelen Aysel kafasının öne eğip Can ile oradan uzaklaşmış. Can '' Adama bak
yazık o haliyle bile çalışıyor. '' demiş ve Aysel'e bakarak iç çekmiş. Eve dönünce Aysel ‘’Baba senin orada ne işin
vardı? İleride evleneceğim adama beni rezil ettin tiksiniyorum senden! Yeter
artık yeter!!'' deyip babasının kol değneklerini alıp duvara vurarak kırmış ve
bağırarak ''Bak baba yarın direkt olarak sana protez taktırıyoruz anladın mı?
Yeter artık hiç değilse insana benzemiş olacaksın.''der. Ertesi gün bacağına
protez taktırmak için hastaneye giderler. Babasının içi hiç rahat olmasa da
sırf kızımı utandırmayım, sırf o mutlu olsun diye bu işi kabul etmiş. Hastaneden
çıkarken Aysel ''Bak baba koluma gir yoksa düşeceksin.'' Demiş. Kemal ''Yok
kızım yok ben kendim yürürüm.'' demiş tam karşıdan karşıya geçeceklerken
Aysel'in telefonu çalmış ve arayanın Can olduğunu görünce babasından uzaklaşmak
için karşıya geçmiş. Tam bu sırada Kemal de karşıya geçmek için hareket etmiş
fakat arkasını görmeyen tırın altında ezilerek can vermiş. Aysel ise bu
olanlardan kendini asla sorumlu tutmamış ve cenazede taziyeye gelenlere ''Zaten
onun için hayat çok zordu, öldü kurtuldu.'' demiş. O sırada işte olan Can annesi ve uzak akrabası olan Merve'nin ani ziyaretiyle karşılaşmış Can'in annesi
maddiyata önem veren gösterişli bir kadındır, uzun zamandır uzak akrabaları
olan Merve ile Can'i evlendirmek istemektedir. Fakat Can buna yanaşmamaktadır annesi
Can'i köşeye çekip ‘’Şu kızı bir yerlere
götürsen ölür müsün, ne güzel edepli tertemiz bir ailesi var. Hem bize yaraşır
bir gelin.’’ Can ''Annecim hiç kusura bakma ben bize yaraşır dünyalar tatlısı
ve zeki bir gelin adayı buldum senin için, sen hiç merak etme. Benim şu an bir
toplantıya yetişmem lazım evde görüşürüz hoşça kal.'' diyerek çıkmış ve Aysel'i
aramış ‘’Aysel kaç gündür sana ulaşmaya çalışıyorum hafta sonu mutlaka
buluşalım. Seninle önemli bir şey konuşmam lazım.’’ Demiş. Aysel ise
heyecanlanarak hemen kabul etmiş günler sonra Can elinde yüzükle ‘’Aysel
biliyorum, çok acele ettiğimin de farkındayım ama seni çok seviyorum kadınım
olmanı istiyorum. Her günümü seninle paylaşmak istiyorum, nolursun beni
tersleme’’ Aysel ağlamaya başlar ve ‘’ Ben sana yalan söyledim Can.'' der. Can
ise üzgün bir yüz ifadesiyle ''Ne yalan söyledin? Ne söylemiş olabilirsin ki
yoksa beni hiç mi sevmedin?'' Can'ın ellerini tutarak ''Hayır asla, seni çok
seviyorum fakat sana ailem konusunda yalan söyledim. Benim ailem yok ben çok
küçükken ölmüşler ve beni yaşlı iki insana vermişler. Onlarda 2 hafta önce öldü
demem o ki senden başka kimsem yok bu dünyada. Bunları sana başında
söylemeliydim fakat benden soğursun diye konusunu bile açamadım, özür diliyorum
çok utanıyorum kendimden.'' Can hüzünlenerek ''Kıyamamam ben sana neden yalan
söyledin, ben seni olduğun gibi sevdim. Benim için değişen hiçbir şey yok bu
evlilik olacak sen hiç merak etme.'' Der ve evlilik hazırlıkları 3 haftaya
kadar netleşir. Bu sırada Aysel evine son kez uğrayıp eşyalarını toplar annesi
(Hatice) ‘’Kızım nereye?’’ Aysel ''Nereye olacak gidiyorum bu pis mahalleden,
geri kafalı insanların yanından anlıyormusun, gidiyorum. Bir daha bu pis yerden,
bu küçücük evden içeri adımımı bile atmayacağım.’’ O sıra da gürültülere Seda
koşup gelir ve ''Allahın aşkına yapma Aysel gitme. Anneni hiç mi düşünmüyorsun?
Yapayalnız kaldı kadın hiç mi açmıyorsun ona o sana babanın emaneti.'' Eee
yeter be madem çok seviyorsun o zaman sen bak.'' der ve çeker gider.
Düğün günü tüm
sosyete oradadır fakat Can'ın annesi Saadet Aysel'i küçük görür ve onu bir
türlü beğenmez, düğün boyunca somurtkan bir hale bürünür. Can’a ‘’Oğlum bu
nasıl kız böyle bunun ailesi, annesi, babası kardeşleri bir akrabası falan yok
mu?’’ Can ''Anlatacağım annecim her şeyi, sakin ol da şu güzel günü mahvetme
nolursun gülümse biraz.'' Der. Düğünün üzerinden aylar geçse de Aysel bir türlü
Saadet hanıma kendisini sevdirmemenin üzüntüsüne kapılmıştır. O sıralarda
Aysel'in annesi aç bil aç kalmıştır arada Aysel'in gönderdiği paraya bile
dokunmamıştır. Bir gün iş bulurum umuduyla temizlik yapmak için komşusunun
önerdiği villaya gider ve ne kadar içler acısı bir halde olduğunu, iş aradığını
söyler. Bir hafta sonra tekrar gelmesi söylenir ve denileni yapar. Eve 6 tane
kadın gelmiştir onların arasında en becerikli ve yapılı Aysel’in annesi olan
Hatice görünüyormuş. Saadet direkt olarak onu seçmiş. ''Yarın işe sen başla
Hatice bu evin altından kalkacak gibi görünüyorsun, önceden de durumunu
iletmişlerdi bana, yarın gelir başlarsın.'' Hatice'' Allah razı olsun hanımım,
çok sağolun.'' Yarın işe başlamak
suretiyle umutla evine dönmüş Hatice. İlk iş günü için heyecanlı bir şekilde
dört elden işine koyulmuş tam o sırada oturma odasından gelen ayak seslerini
duymuş ve kafasını kaldırdığında Aysel'i görmüş. Elinde ki bez parçalarını
bırakıp hemen kızına sarılmış ‘’Ah yavrum Ayselim, canım kızım benim. Nasıl
özledim seni’’ Aysel ‘’ Senin ne işin var burada? Nasıl buldun beni?’’ Annesi
‘’ Bulmadım kızım buraya temizlik işi için girdim rabbimde seni karşıma
çıkardı. Gel yavrum bırak burayı evimize gidelim. Bilmediğin insanların yanında
ne yapacaksın yapayalnız.’’ tam da bu sırada merdivenlerden Saadet Hanım iner
ve tüm konuşmalara şahit olur. Aysel '' Eeee yeter be artık. Ben sizden, senden
o kötü yerden kaçmak içine evlendim.'' Hatice '' Yapma etme yavrum gel gidelim
buradan, biz bize yeteriz.'' Aysel ‘’
Anne yeter artık!! Bak al şu parayı şimdi git buradan.’’ Der ve Hatice
defalarca ısrar etse de, Aysel annesini kolundan sürerek dışarı çıkarır. Saadet
hanım ‘’ Aaaa kızım ne yapıyorsun neden kovdun kadıncağızı.’’ Aysel panik bir
şekilde ‘’ Sormayın en sevdiğim elbisemin üzerine çamaşır suyu dökmüş, bende
sinirlendim kovdum. Saadet '' E öyle diyorsan öyle olsun o halde.'' demiş.
Ardından Can annesini arayarak ‘’Anne yarın Aysel'in doğum günü, sürpriz bir
parti yapmak istiyorum. Lütfen sende ısın ona artık, git de güzel bir hediye
al.’’ Saadet ‘’ Amaaann oğlum tamam senin dediğin gibi olsun. Ben ona yarın
gece hediyelerin en güzelini armağan edeceğim.’’ demiş ve telefonu kapatmış. Bu
duyduklarının gerçek olup olmadığını öğrenmek isteyen Saadet, Hatice'nin ev
adresini hizmetliden alıp doğruca onunla konuşmak için yola çıkmış. Gittiği
mahalle tam anlamıyla çamur ve dağlık bir alandaymış ‘’Bu ne allahım burada
insan nasıl yaşar, ne bu böyle.’’ diyerek hayıflanmaya başlamış. Hatice’nin kapısını
çalarak ‘’Merhaba gelinim sizi kovdu biliyorum bunun için sizden özür dilemeye
geldim. ‘’Ne demek hanımım böyle buyrun.'' Saadet ‘’Hatice hanım gelinimle sizi
konuşurken duydum söylediklerinizin hepsi doğrumu?’’ Hatice ‘’Ahh hanımım doğru
olmaz mı tabii ki doğru. Aylar önce babasını kaybettik bir gün ansızın geldi ben
gidiyorum diye. Bende ne yapacağımı şaşırdım. Bakın bu da bizim fotoğrafımız. Saadet
‘’İnanamıyorum bize ailesinin o doğduktan sonra öldüklerini ve evlatlık olarak
verildiğini söylemişti.’’ Hatice ‘’Onsuz günlerde hep düşündüm ne hata ettim
diye hanımım, keşke eskisi gibi olsak sarılsam yavruma.’’ Saadet ‘’ Sen hiç
merak etme yarın ona sürpriz bir doğum günü partisi yapacağız seni de götürürüm
,hem özlemişsindir kızını.’’ Hatice ‘’Allah razı olsun hanımım ne kadar dua
etsem az size inanın.’’ Der.
Doğum günü gecesi Aysel
eve girmiş ve etrafın kapkaranlık olduğunu görmüş '' Can, Saadet hanım
nerelerdesiniz?’’ demiş. Aniden ışığı açında herkes hep bir ağızdan ‘’İyiki
doğdun Aysel’’ demiş. Süpriz karşısında şok olan Aysel Can’ın dudaklarına
yapışıp ‘’Seni çok seviyorum aşkım.’’ Demiş. Ve ‘’Annen nerede hayatım?’’ diye
sormuş. Can ‘’Annemin sana bir sürprizi varmış sanırım, onu bekliyoruz bizde.’’
Demiş gülümseyerek. Dakikalar sonra kapı çalmış ve Saadet hanım gelmiş mutlu
bir şekilde ‘’Aysel iyi ki doğdun tatlım, sana bir süprizim var. Hiç unutamayacağın
bir sürpriz. Bak bakalım sana kimi getirdim, Hatice hanım gelin.’’ Demiş. Aysel
derin bir kızgınlıkla ‘’Saadet hanım bu kadın kim?’’ demiş. Saadet ‘’İnanamıyorum
sana insan annesini tanımazmı annen işte.’’ Can ‘’Anne sen ne saçmalıyorsun Aysel’in
annesi yıllar önce öldü kim bu kadın?’’ Hatice ‘’Kızım canım yavrum benim.’’
diyerek yakınlaşmaya başlamış Aysel’e. Saadet ‘’Madem bana inanmıyorsunuz bakın
bu fotoğrafta mı yalan. Alın, alın bakın işte.’’ Demiş. Can ‘’Aysel sana
inanmıştım, beni 2 kere hayal kırıklığına uğrattın.’’ demiş ve kolundan tutarak
zorla sokağa atmış. ‘’Bir daha sakın bu eve gelme, anlıyormusun sakın!’’ demiş.
Hatice ise ‘’Gel yavrum gidelim evimize’’ demiş defalarca ısrar ederek Aysel
gidecek yeri olmadığı için annesiyle beraber evine geri dönmüş. Evden içeri
adım atarken bağırarak ''Hayır, hayırrrrr ben buraya layık değilim. Ölürüm de
bu evde yaşamam.'' diyerek kendini sokaklara atmış. Gecenin bir saati sokakta
uyuyacak yer bulamayacağını bildiğinden boş bir inşaata girmiş, tam uyuyacakken
duyduğu sesle irkilmiş. ''Kim var orada'' diyerek bağırmış ardından üzeri
paramparça elinde içki şişesi olan bir adam görmüş. ''Ne istiyorsun benden? Al
bak para hepsini al ve git buradan.'' Adam '' Para beni kesmez güzelim, sadece
tadına bakıp gideceğim.'' Aysel '' Nolursun gelme bu kadar var elimde lütfen
gelmeee.'' Aysel geri geri giderek son sözünü bitirmeden, 5. kattan aşağıya
düşmüş. Ertesi gün gözünü hastanede açmış ve doktora ''Bana ne oldu? Neden buradayım? Şimdi hatırladım o aşşağlıü adam yüzünden
aşağıya düştüm. Bir dakika doktor bey bacağımı hissedemiyorum. Ne oldu
bacağıma?'' Doktor ''Aysel hanım bize getirildiğinizde artık çok geçti.'' Aysel
'' Geçti mi? Ne demek istiyorsunuz açık konuşun lütfen!'' Doktor ‘’ Maalesef
sol bacağınız kangren olmuş bizde kesmek zorunda kaldık. Fakat üzülmeyin şurada
gördüğünüz protez bacak bu şekilde normal hayatınıza geri dönebilişiniz.’’
Aysel ağlayarak protez bacağa bakmış ve gözlerinin önüne babasını getirmiş. Doktor
‘’ Aysel hanım ailenize ulaşamadık bir yakınınız varmı?’’ Aysel ‘’ Var annem,
annemden başka kimse bana bakmaz.’’ Aysel aylarca annesiyle kalmış fakat bir
gün kendini tutamayarak babasından hesap sormaya mezarlığa gitmiş. ‘’Ahh baba
görüyormusun halimizi, hepimiz ne hale geldik. Çok mu zordu normal insanlar
gibi olmak. Bak şu bacağıma ben de senin gibi yarımım artık (Toprakları deşerek) çık şurdan!! Çık baba
çııııkk!!! Çıkta gör halimi.’’ Bu sırada Hatice hanım Seda ile birlikte Can’in
evine giderek ‘’Can bey biliyorum kızım size pek çok yalan söyledi ama inanın
bunların hiç birinde onun suçu yok. O kendine düzgün bir eş güzgün bir hayat
istedi. Saadet hanım siz olsaydınız benim yerimde ne yapardınız Allahın aşkına
oğlum gel bir gör Aysel’i.’’ Can’’ Nerede şuan?’’ Seda ‘’ Evden çıkarken
görmüştüm, bana mezarlığa babasını ziyarete gideceğini söylemişti. Hala oradadır.’’
Can Hatice ve Seda’yı da alıp Aysel’den özür dilemek için mezarlığa gitmiş.
Aysel üstü başı çamur bir vaziyette karşılarına çıkmış. Hatice ‘’ Kızım ne oldu
sana iyi misin? Bak Can bey geldi seninle konuşacakları varmış.’’ Can ‘’ Aysel
her şey için özür dilerim, gel evimize geri dönelim.’’ Aysel ‘’ Sen ne
sanıyorsun kendini be! Bana acıdığın için bu sözleri söylüyorsun biliyorum. Asıl
acınacak halde olan sensin!’’ Can her ne kadar beraber olmak istediğini söylese
de Aysel’i bir türlü ikna edememiştir. Aysel ‘’Yeter artık bırakın beni
anlıyormusunuz? Ben kendime yeterim’’ Aysel bu sözleri söyledikten sonra aniden
karşıdan karşıya geçmeye kalkmış hızla gelen arabalardan koşarak uzaklaşmak
isterken kendini arabanın altında bulmuş. Son nefesini verirken ‘’Benim hikayem
böyle bitmemeliydi, ben böyle zavallıca ölmemeliydim.’’ Olmuş…
Yorumlar
Yorum Gönder