İrade
Hikayemiz
50’li yaşlarda bir aile babasının arkadaşı vaadiyle kandırılarak düştüğü
çıkmazı anlatmaktadır.
Turgut yüksek prestijli bir şirkette
25 yıllık müdür yardımcısıdır. Karısı ve kızıyla az vakit geçirdiğini düşünerek
emekliye ayrılmak istemiştir ve müdürüne bir dilekçe yazarak emekliliğini
istemiştir. Son iş gününde tam toparlanacakken çalışma arkadaşları ve müdürü
onu tebrik için son kez uğurlamak istemiş. Müdürü ‘’ Sevgili Turgut bey sizin
gibi disiplinli ve başarılı bir çalışanımın emekliye ayrılması az da olsa beni
üzüyor ama sizde dinlenmeyi hak ettiniz, emekliliğinizde boyunca huzurlu bir
ömür diliyorum.’’ diyerek başarı plaketi hediye eder. Turgut plaketini de alarak
evine gider. Görücü usulü olsa da yıllardır derin aşk beslediği eşi Sevtab ve
bu aşkın meyvesi olan evlenme arefesinde ki kızı Nilgün o akşam ona özel,
şahane bir sofra hazırlamıştır. Turgut eve girer girmez ‘’Bu güzel kokular da
ne böyle?’’ Nilgün ‘’Ne olacak babacım artık sen emekliye ayrıldığına göre
bundan sonra böyle.’’ Turgut ‘’Hınzır seni, tabii ki evlenip gideceksin. Şu
saaten sonra böyle güzel sofralarla karşılansam ne olur ki sen olmadıktan
sonra.’’ Sevtap ‘’ Nee yani ben sana yetmiyormuyum?’’ Diyerek tebessüm edip
Turgut’a sarılmış. Turgut ‘’ İlk aşkım,eşim, herşeyim benim son nefesime kadar
seninleyim.’’ diyerek Sevtabı anlından öpmüş. Güzel bir yemekten sonra Sevtab
‘’ Turgut yarın Nilgün’ün kalan çeyiz alışverişini yapacağız, sende gel ki
yükümüz çok olmasın.’’ Turgut ‘’ Yahu benim ne işim var o hengamenin arasında.
Hayır efendim ben gelemem!’’ Nilgün ‘’ İyi o halde ben de babam olmadan gitmem
.’’ der ve böylelikle Turgut teklifi
kabul etmek zorunda kalır. Ellerinde sayısız poşetle evlerine doğru ilerlerken
yanlarında bir araba durur ve ‘’Heyyt be tertip !’’ diye bağıran bir adam
çıkar. İrkilerek Turgut ‘’Necmicim kardeşim kaç yıl oldu görüşmeyeli?’’ der ve
sarılırlar. Necmi ‘’ Baya oldu ee tabii hiç arayıp sormuyorsun. Bir dakika bu
güzel kız senin kızın mı?’’ Turgut ‘’Tabii ki abisi büyüdü Nilgünüm.’’ Necmi lafı kısa keserek ‘’Şu ileriye yeni bir
otogaleri açtım gelin bir çayımı için ,hadi yenge hem yorulmuşsunuzdur.’’
Galerinin büyüklüğü Turgut’un gözlerini kamaştırsa da umursamamaya çalışmış.
Necmi ‘’Emekliliğimi istedim açtım burayı,burdan kazandığımla yapmadığım şey
kalmadı Turgutcum. 4 daire satın aldım her birine de bir kiracı, tamam vallahi
rahatım artık.’’ Der gülerek. Aylar sonra Turgut Nilgün’ün nişanına Necmi ve
karısını da çağırır. Masaya oturur oturmaz Necmi ‘’Turgutcum gerekirse ben sana
gerekli parayı borç veririm. Sende şu işin ucundan tut zengin olursun,kızını
böyle 2.sınıf salonlarda nişanlamazsın.’’ Der. Necminin karısı ‘’Necmi
utanmıyorsun değil mi? Kendi yuvanı yıktın şimdi sıra onunkinde mi?’’ demesiyle
birlikte Necmi karısına bağırarak ‘’Sen ne anlarsın kadın başına bu
işlerden,sus!’’ Sevtab ‘’Niye öyle diyorsunuz Necmi bey? Turgut ‘’Sen ne
karışıyorsun karı kocaya yahu!’’ der ve Sevtab ve Necminin eşi bir hışımla
masadan kalkar. Necmi ‘’Ahh Turgutcum kadın milleti işte. Bizim ofise gelen bir
asistan var onu kıskanıyorda,ondan böyle davranıyor.’’ Diyerek üste çıkar. Tam
bu sırada Sevtab gelen konuklarla ilgilenirken aniden yere düşer. Hastaneye
kaldırıldıktan sonra nişanı mahfettiği gerekçesiyle bir an önce hastaneden
taburcu olmak ister ve böylelikle eşi ve kızıyla eve döner. Turgut ‘’Ah be
Sevtab ne demeye duramadın şu hastanede? Ev kaçmıyorya.’’ Sevtab ‘’Deme öyle
Turgut kızımın nişanını mahfettim birde hastanede kalıp daha da masraf mı
çıkarıyım. İyiyim ben böyle yatar dinlenirim.’’ Diyerek iç çeker. Turgut ‘’Peki bu Necmi’nin işine ne diyorsun?
Sence bende girişeyim mi bu işe.’’ Sevtab ‘’Biliyorsun kızımız
evlenecek,kendimizi ayarlayabilirsek yap bu işi ben sana güveniyorum,her zaman
arkandayım.’’ Der
Böylelikle köşeye biriktirdikleri bir miktar para ve Necmi’nin ortaklığıyla 2 sokak arkada ki
dükkanı satın alırlar.Açılış günü geldiğinde Necmi’nin yanında asistanım dediği
kadın da vardır. Nilgün ‘’Anne bu kadın da kim? Sevtab ‘’Bilmem sanırım Necmi
beyin asistanı. Karısının neden öyle davrandığı şimdi anlaşıldı haklı kadın.’’
Nilgün ‘’Anne şu babamın mutluluğuna bakarmısın. İyiki de bu işe girişmiş,
düğün biraz gecikecek ama olsun babamın yüzünde ki tebessüme değer.’’ Necmi ‘’Eee
Turgut bu gece ıslatırız olayı ha?’’ Turgut ‘’Dur bi Sevtab’a sorayım.’’ Necmi ‘’Amann bee Turgut sende ne kılıbık adamsın
ha. Eğlenmek bizimde hakkımız değil mi?’’ Diyerek yanında ki asistanı işaret
eder. Gece sazlı sözlü bir mekan da kutlama yapmak için buluşurlar. Bu
buluşmaya Necmi’nin asistanının arkadaşı Aysun’da katılır. Aysun son derece
çekici ve alımlı 30’lu yaşlarında bir kadındır. O gece lacivert ve üzeri simlerle
süslenmiş mini elbisesiyle adeta ışıl ışıl ortalığı aydınlatıyormuş. Turgut
Aysun ile el ele sıkışacakken heyecanla
içtiği içkiyi Aysun’un üzerine dökmüş ve bu sırada Necmi ‘’Aman canım ne olacak
Turgut sana yenisini alır Aysuncum, üzülme sen.’’ Demiş kahkaha atarak. Gecenin
sonunda evine dönen Aysun’u kapıda sevgilisi Cihan yakalamış ve ‘’ Bu ne kızım
senin gece gezmelerin de çok oldu, artık yeter bak ha! Bu arada bana para lazım
açlıktan nefesimiz kokmaya başladı artık haberin olsun.’’ Aysun ‘’Sen hiç merak
etme hayatım, bu günler kısa sürecek.’’ Diyerek sevgilisiyle evine doğru yol
alır. Turgut ise o gece evine geç saatte ve sarhoş bir şekilde dönmüştür. Bir
koluna kızı bir koluna eşi girerek yatak odasına götürmüşler ve soru yağmuruna
tutmuşlar Sevtab ‘’Ah Turgut nerelerdeydin? Bu kadar içecek derdine ne oldu.’’
Demiş. Turgut ise ‘’Sevtab saçlarını sarıya boyasana sana çok yakışır.’’ Demiş
ve orada sızıp kalmış. Ertesi gün Sevtab Turgut’un iş yerine gelerek ‘’Bu akşam
dünürler bize gelecek erken gel diye buraya kadar geldim Turgut, lütfen dün
gece gibi olmasın.’’ Deyip dükkandan çıkmış. Ve tam çıkarken Aysun’u görmüş, kısa
bir bakış atarak oradan uzaklaşmış. Aysun ‘’Merhaba Turgut nasılsın?’’ Turgut
‘’Ooo iyiyim siz nasılsınız Aysun Hanım?’’ Aysun ‘’Aaa olmuyor ama böyle ben
sana Turgut diyorum sende bana Aysun de artık olurmu?’’ Turgut titrek bir sesle
‘’Pekala Aysun’’ bunun üzerine Aysun ‘’Bu akşam seninle yemek yemek
istiyorum,seninle vakit çok güzel geçiyor.’’ Turgut ‘’Maalesef bu akşam çok
önemli bir işim var bu seferlik affedin,pardon affet lütfen.’’ Aysun ‘’Aaa ne
yani? Beni doğum günümde yalnız mı bırakacaksın?’’ Turgut ‘’Elbette hayır madem
doğum günün bu akşam seninleyim o halde.’’ demiş ve o gece Aysun’un evinde
kalmış. Bu sırada Sevtab sürekli Turgut’u aramış fakat ulaşamamış sabahın ilk
ışıklarıyla soluğu Necmi’nin yanında alan Sevtab ‘’Necmi bey Turgut dün gece
eve gelmedi. Çok endişelendik normal de hiç böyle yapmazdı,telefonuda kapalı. Allahın
aşkına ulaş ona nolursun.’’ Necmi ‘’Yahu yenge sakin ol, panikleme işle ilgili
bir geziye gitmiştir. Dur bir de buradan arayım sen konuş.’’ Sevtab ‘’Turgut
sen nerelerdesin aklıma bin bir türlü şey geldi.’’ Turgut’’ Panik yapmasana
Sevtab şarjım bitti, Necmiyle beraber şehir dışındayız iş için ne olacak
başka.’’ Demiş. Bunu duyan Sevtab olduğu yerde bayılmış ve hastaneye
kaldırılmış. Turgut can havliyle Aysun’un yanından ayrılıp hastaneye gitmiş,
fakat Sevtap ve Nilgün’ün hastaneden çıkışına yetişememiş. İçinde derin bir
hüzünle evine doğru yol almış Turgut. Kapıyı açar açmaz kızı Nilgün’ün şiddetli
bir şekilde bağırmasıyla karşılaşmış. ‘’Nerelerdesin sen baba! Annem ne halde
görmüyormusun? Kadın seni düşünmekten bu hale geldi. Birde annem çok…’’ Sevtab ‘’Sus
artık Nilgün. Nerdeydin sen Turgut seni aramadığım yer kalmadı. Necmi bey
seninle beraber değildi,onun yanına gittim beraber aradık seni. Ne işler
karıştırıyorsun söyle artık.’’ Turgut ‘’Eee
yeter artık be sizinle mi uğraşacağım ne haliniz varsa görün.’’ Deyip çekip
gitmiş ve Aysun’un evine doğru yol almış. Aysun tirek bir sesle ‘’Neredeydin
Turgut aniden çıktın gittin.’’ Turgut ‘’ Önemli bir şey değil, acil bir iş için
gittim.’’demiş. Mutfakta yemek yiyen bir adamı gören Turgut ‘’Bu kim Aysun?’’
Aysun ürkek bir şekilde ‘’ Kim olacak Turgut erkek kardeşim Cihan sizi
tanıştırmayı unuttum.’’ Der ve Cihan’la tanışmış olurlar. Cihan sinirlerine
hakim olamayacağını düşünüp oradan uzaklaşır. Aysun ‘’ Kardeşim burada üniversite okuyor.’’der
ve lafı kısa keserek ‘’Turgut ben hamileyim, hem de senin çocuğuna’’ der. Bunu
duyan Turgut’un sevinçten gözlerinden yaş gelir. Aysun ‘’Artık baba oluyorsun
ve ben her gece yavrumuzla yalnız yatmak istemiyorum. Diyorum ki ayrı bir ev alıp
mutlu mesut yaşayalım.’’ Der. Turgut ise kısa bir süre sonra gerekli paranın
yarısını Necmi’den yarısını ise kredi çekerek Aysun’a verir ‘’Bunu al
kardeşinle şöyle güzel bir ev bakının,arta kalanıyla da ihtiyaçlarınızı
alırsınız.’’ der Aysun sevinçten Turgut’un boynuna atlar ve ‘’Herşey çok güzel
olacak sevgilim.’’ der.
Ertesi gün Turgut’un
kızı Nilgün iş yerine gelerek ‘’Baba annem çok hasta, onu iyleştirmek için
gerekli ilaçları alamıyoruz. Zaten eve uğradığın da yok bari beş kuruş ver de
ilaçlarını alalım.’’ Turgut ‘’Şimdi öyle oldu ha! Hani ben değersiz bir
insandım sizin için. Laf paraya gelince gelir kapımı çalarsın demi? Yok bende
para falan.’’ Nilgün ‘’ Baba sen neleri içinde tutmuşşsun böyle, annem ölüyor
diyorum anlamıyormusun? Zaten senin yüzünden evlenemedim bari annemi
kaybetmeyim.’’ Turgut ‘’ Az bile senin gibi saygısıza şimdi git ne halin varsa
gör.’’ Der. Nilgün ‘’Dilerim Allah’tan bir gün bu yaptıklarına pişman olursun hoşça
kal.’’ Akşam saatlerin de ise Turgut vicdan sızısıyla Sevtab’a bakmaya gider. ‘’Sevtab
ne hale gelmişsin sen bu şekilde burada rahat edemezsin. Nilgün’ü de al memlekete
annenlerin yanına gidin. Onlar size bakar sende böylelikle iyleşirsin.’’ Der
Bunun üzerine Nilgün ‘’ İnanamıyorum sana baba,hasta kadına söylenecek sözler
mi bunlar.’’ Sevtab ‘’ Nolursun sus kızım, benim tek ilacım sensin Turgut ne
oldu da biz bu hale geldik, nasıl koptuk birbirimizden.’’ Turgut ‘’ Onu beni
istemeden,kendinden soğutmadan önce düşünecektin Sevtab.’’ Der ve gider. Ertesi
gün Turgut ‘’Necmi diyorum ki sende şu asistanını al bir gün bize gelin.’’
Necmi ‘’ Hayırdır yenge iyleşti mi yoksa?’’ Turgut ‘’ Ne yengesi yahu Aysun’la
kalıyorum ben.’’ Necmi şaşkın bir yüz ifadesi ile ‘’Ne ciddimisin?’’ Turgut ‘’Hatta
hamile bende daha rahat yaşayalım diye ev aldım. Erkek kardeşi ile tanıştık oda
öğrenci ona da kalacak yer lazımmış.’’ Necmi ‘’Yahu Turgutcum inanamıyorum sana
neler yapmışşsın öyle sen ama bilmediğin bir durum var. Cihan Aysun’un erkek
kardeşi değil ki sevgilisi sevgilisiii.’’ Der. Bunu duyan Turgut ani bir şok
geçirir ve telefon çalar Nilgün ‘’Baba koş nolursun annem çok kötü durumda bir
an önce gel.’’ Demesiyle Turgut’un anideden iş yerinden çıkmış. Nilgün babası
eve gelir gelmez ‘’Görüyormusun baba annem ne hallerde.’’ Turgut ‘’Ambulans
çağırmadın mı sen?’’ Nilgün ‘’ Baba sen ne ambulansından bahsediyorsun tabii ki
çağırdım. Ama sen geç kaldın annem son nefesini vermek üzere. Bütün bunların
tek sorumlusu sensin keşke şu yatakta can veren sen olsaydın.’’ Der. Bunun
üstüne Turgut Nilgün’e tam tokat atacakken Sevtab oracıkta can verir. Nilgün ‘’Annemi
sen öldürdün, senin gibi bir babam yok artık. Defol git bu evden! Defoool!’’ der
ve bunun üzerine Turgut soluğu Aysun’un
evinde alır. O sıra da Aysun Cihan’la birliktedir Cihan ‘’Eee ev aldın,araba aldın,
bir miktarda köşede var. Peki nasıl kovacaksın bu adamı?’’ Aysun ‘’ Merak etme
aşkım o iş bende, boğazıma yapışacak değil ya.’’ Demesi üzerine kapı çalar
Cihan ‘’Pek hayra alamet bir çalış bu değil ama neyse.’’ Aysun kapıyı açar açmaz
Turgut boynuna yapışır ve ‘’Neden kandırdın beni? Ne istedin benden,mahfettin
hayatımı dağıttın ailemi.’’ O sırada Cihan ayağa kalkarak ‘’ Bırak kızın
boynunu kıracaksın.’’ Der Turgut Cihan’ın yüzüne yumruk atarak onu etksiz hale
getirmeye çalışır. Tekrardan Aysun’un boğazına yapışarak ‘’Ben sana inanmıştım
Aysun,sevmiştim seni. Senin yüzünden ne hale geldim.’’ Aysun ‘’ Neden mi bu
haldesin? Çünkü sen istedin,izin verdin. Ben seni silah zoruyla çağırıp kendime
aşık etmedim.’’ Turgut ‘’Hani hamileydin ,hani çocuğumuz olacaktı?’’ Aysun ‘’O
çocuk senin değil aptal o çocuğun babası Cihan.’’ Bunun üzerine Turgut Aysun’un boğazından ellerini çeker.
Aysun ‘’Sende söylesene Cihan bu çocuk bizim değil mi?’’ Cihan ‘’ Sus kızım
herifi delirteceksin.’’ Aysun ‘’ Delirirse delirsin zaten delirmiş şu haline
bak. Git evimizden defol, gelme bir daha.’’ Turgut aniden ayaklanıp Cihan’ın
boynuna sarılıp öleceksiniz ikinizde öleceksiniz adiler sizi!’’ der ve Cihanı
bir anlık hırsla boğazlayıp öldürür. Ellerine bakarak ‘’Allahım ne yaptım ben?’’
der. Bunun üzerine Aysun ‘’ Turgut nolursun gelme üzerime nolur. Ölmek
istemiyorum nolursun affet beni, herşey için özür dilerim gelme.’’ Diyerek balkona
doğru yürür ve kendini balkonda ki boşluktan aşşağıya bırakır. Böylelikle
iradesizliğin cezasını hem kendisine hemde başkalarına çektirmiş olur…
Kurgu: Ayşe Öztürk
����������
YanıtlaSil