Talihsiz Fadime
Aile,Dram
Fadime Kars’ta yaşayan 21 yaşın da saf bir
genç kızdır. Babası emekli bir şizofren hastası
annesi ise kendisinden hallice saf bir kadındır. Günün birinde Bursa’da
yaşayan teyzesi Fadime’nin evlilik çağı
geldi gerekçesiyle onu komşusunun erkek kardeşi Sadettin ile evlendirir. Bu evlilik Fadime’ye
ve ailesine büyük bedeller ödetecektir.
En nihayetinde isteme merasimleri bitmiştir. Düğün günü
gelmiştir artık takvimler 1980 yılının Ağustos
ayını gösteriyormuş. Kocası Sadettin’in düğün arabasına bindiğinde ağır bir
alkol kokusu almış ama ne olduğunu bilmediği için fazla umursamamış. Fadime
çocukluğunda hep Bursa’ya gelirmiş çok da severmiş burayı ama bu sevgi yerini
nefrete bırakacaktır. Evliliğin ilk
ayları nispeten güzel geçse de bu durum Fadime için bambaşka bir hal alacaktır.
Aylar sonra Fadime hamile olduğunu öğrenir, bu duruma çok sevinir doğum süresi
boyunca eşi onunla ilgilenmez üstüne üstlük eve alkollü gelir fakat yine de bu durumu şaşkınlıkla izlemekle yetinir. Takvimler 1982
yılını gösterdiğinde bir kız çocuk dünyaya getirir, eşi yanın da olmasa da
teyzesi ve görümcesi yanındadır. Çeyrek altınlar takılır çok mutlu olur, fakat
kızı Fadime’nin yetersiz beslenmesinden
dolayı 2 kilo 190 gram olarak dünyaya gelir. Kızını nüfusa kaydetmek ister ama
yer yön bilmediği için eşine söyler Sadettin ise sürekli erteler bu durumu. 7-8 ay
sonra köye giderler Fadime görümcesinin oğluna durumu anlatır ve nüfusa orada kaydettirirler . Kızı yavaşça büyür Saadettin aldığı
maaşı bir gecede yediği için kızının altını bağlayacak bez bulamaz bunu yerine elbisesini keser ve altını ona bağlar. Evde süt olmadığı için
su ve nişasta ile mama yaparak kızına yedirir. Bu durum böyle devam eder Fadime
her ne kadar kocasına ikazda bulunsa da kocası dinlemez. Sadettin bir gün araba
kiralayıp alkollü bir şekilde araç kullanır ve kaza yapar ‘’Kaza masrafını ödeyeceğim.’’
diyerek Fadime’ye ve kızına
takılan altınları alır. Bu da yetmezmiş gibi ablasından da ister fakat ablası Sadettin’in
üzerine olan arsayı satmayı teklif eder ve
bunu da kabul eder. Olaylardan bir haber
Fadime ve kızı aç bil aç ve sefalet içerisinde ki yaşamına devam eder. Ve aylar
sonra Fadime bir kez daha hamile
olduğunu öğrenir bu durma çok üzülür bu
bebeği istememiştir. 2-3 aya kalmaz eşi Fadime’yi evden kovmaya çalışır hem de
sebepsiz yere ağlasa zırlasa da eşinin umurun da olmaz ve memleketine annesiyle
babasının yanına gitmek zorunda kalır. Aylar
sonra Fadime’nin eşi telefonla arar geri gel demek için. Fadime kayıtsız
şartsız gitmeyi kabul eder. Küçük
kızıyla ve karnında ki sabisiyle doğum sancıları tutar ama kimse yanında yoktur
kocası gece nöbetindedir. Ev sahiplerinden yardım ister. Doğumundan 2-3 gün
sonra oğlunu tek başına nüfusa yazdırır 2-3 hafta sonra kocası eve yine alkollü
gelir oğluna bu benim oğlum değil diyerek bağırır ne yapacağını bilemeyen
Fadime odaya kaçar. Yine aç kalırlar kızı ağlar neden ağladığını bilemez
buzdolabına baktığın da hiç bir şey göremez alt katta ki bakkaldan ekmek ister
bakkal kıramaz süt de verir ‘’Allah yardımcın olsun kardeşim’’ diyerek. Küçük kızının
ekmeği aniden ısırmaya çalışmasıyla Fadime yerle bir olur kızının neden
ağladığını anlamıştır artık. 1-2 ay sonra Kocası ve görümcesi yine gitmelerini istemişler elbiselerini siyah
poşetlere koyup sokak kedisi misali dışarı atmışlar. Çaresiz yine kabul eder
7-8 ay süreyle gelmez fakat eşi ve görümcesi yine ikna etmek için sürekli arar.
Çarenin tekrar dönmek olduğunu düşünür teyzesi ve saf annesi tarafından ikna
edilerek. Problemler yavaş yavaş baş gösteriyordu.
Evlerinin kiralarını ödeyemedikleri için ev sahibi evden attı ve tek çare
olarak görümcesinine sığındılar. Görümcesi onlara garajı kiralar her ay 100
lira vermek şartıyla. Garajı eve benzetmek için çalışırlar aylar sonra perşembe
günü kızının en sevdiği dizi başlayacakken elektrikler gitmiş kızı çok üzülerek
dışarı bakmış dışarıda herkesin elektriğinin yandığını görmüş. Görümcesi gelerek ‘’ Elektriğinizi biz kestik bu ay ki
kirayı vermediğiniz için’’ der. Fadime ertesi gün annesini arayarak durumu anlatır ve babası 100 lira gönderir elektriği açarlar. Fadime
çamaşırları ellerinde yıkamaktan, çocuklarının açlıktan dolayı
halsizliklerinden bıkmıştır ve çalışmak istemiştir. Görümcesi Fadime’ye iş bulmuştur şehir
hastanesinde temizlikçilik yapmaya başlamıştır. Halbu ki Fadime kız lisesi
mezunudur fakat görümcesi bu işe layık görmüştür onu.
Yıllar geçse de Fadime’nin kocası asla değişmez , maaşını
bir gecede kadınlarla yer sonra hiç bir şey olmamış gibi eve gelir yine o
günlerden bir gün olmuştur. Fadime çalışıp para kazanarak evine televizyon
buzdolabı çamaşır makinesi almıştır. Fakat kocası eve yine içkili gelmiştir
evde ne var ne yok sokağa atmıştır sokak inlemiştir neredeyse, karşı komşuları mahallenin
en yaşlısı olan kadın ‘’Oğlum ne olursun dur yapma. Ne yaptı bu kadın sana’’
demiştir ama Sadettin’in umurunda olmamıştır. O gece eşyalar dışarda kalmıştır
Sadettin ise işe gitmiştir. Sabah kimse
uyanmadan Fadime eşyaları geri yerine koymuştur. Fadime de hastalıklar baş göstermeye
başlamıştır artık astım hastası olmuştur. Sürekli öksürür ağzından kan geldiği
de olur ama asla çocukları için pes etmezmiş. Bir gün iş dönüşü eve geldiğinde
kızını ağlarken görmüş ne olduğunu sormuş. Kızını görümcesi sokak ortasında yaş
sopayla dövmüştür bunun tek sebebi ise düşman oldukları ailenin eve
gitmesiymiş. Oğlunu da eniştesi kulağını çekmiş herkesin gözü önünde. Fadime
bunları söyleyen çocuklarına üzülerek bakmış. Ara sıra teyzelerine gider teyzeleri
ise lüks içerisinde bir yaşam yaşar
şehrin en güzel yerlerinde otururlar. Fadime her seferin de onları gözünde çok
büyütür fakat orada bulduğu huzuru hiçbir yer de bulamaz. Onlara her gidişinde
üzerlerinde ki ütülü gömlekleri güzel etekleri, tertemiz evi , güzel yemekleri görerek iç geçirir ’’Ben
neden bu haldeyim çocukluğumu geçirdiğim insanlar, kuzenlerim hepsinin mutlu
bir evliliği var ben nasıl bir bataklığın içindeyim’’ der. Çocukları ise
kuzeninin çocuklarıyla oyun odasına geçer çocuklarının vitaminsizlikten
yüzündeki sarılık besbellidir. Çekingen ve pasif olsalar da çok akıllı ve
ahlaklı çocuklardır. Kızı 10 oğlu ise 8
yaşına gelmiştir en nihayetinde çok zor günler geçirmişlerdir. Çocuklarının
karnını doyurmak adına sığınma evine başvurmuştur. Orada ki kadınlar ‘’Kardeşim senin kocan var’’ demişler.
Fadime olan bitenleri anlatınca kadınlar merhamet etmiş siyah ve büyük bir
poşette 1-2 aylık yiyecek koymuşlar Fadime bunu otobüse binerek evine kadar
sırtında taşıyıp getirmiş. Kış ayı gelmiş
kocasına ‘’Sadettin kuralım artık sobayı
’’demiş. Kocası tam yapmaya başlarken soba borusu yere düşmüş ve ‘’Hep böyle
angarya işleri bana yaptırırsın zaten’’ deyip küfür ederek evden çıkmış sobayı
tek başına kurmuş Fadime. Kömür bulamayınca da yine aynı sığınma evine gitmiş,
verilen bir kömürü yine sırtında taşıyıp eve getirmiş. Maaş ayı gelince kocası 4-5
ayda anca yaptığı gibi ‘’Hadi gelin de size yemek yedireyim, gezdireyim’’
diyerek aramış. Büyük bir mutlulukla
gidivermişler şehrin merkezi Osmangazi’ye fakat kocasının bir sözüyle yine mahvolmuş
günleri ‘’Şu halinize bakın aynı çingene gibisiniz üstünüze giyecek daha düzgün
şeyler bulamadınız mı?’’ demiş. Sadettin ise alkollü üstelik çok bakımlı
görünüyormuş. Çocuklar çok eğlense de Fadime’nin için de çok acı bir hüzün
varmış. Bu tür olaylardan çocukları çok etkilenirmiş Oğlu pek çok gece
yatağından aniden sıçrarar yada kendi kendine konuşur olmuş. Babası oğlunu hiç
sevmezmiş hatta ona ‘’Sen benim düşmanımsın’’ dermiş sürekli. Artık
görümcesi Sadettin’i ve Fadime’yi çocuklarıyla beraber istememeye karar vermişler. Onların oturduğu
garajı butik yapmak istemişler fakat bu butik 7-8 ay sonra iflas etmiş. 3 gün
süreyle ev bulmalarını ve aniden taşınmalarını söylemişler. Evi bulmuşlar
bulmasına ama problemler beraberinde gelivermiş. Sadettin eve yine alkollü
gelmiş evin darmadağın olduğunu görmüş eline aldığı sarı iple Fadime’yi boğmaya çalışmış ‘’Seni öldürüp içerde ki buzdolabına
saklayacağım’’ demiş o da yetmemiş kemerle çocuklarının gözü önünde sırtına vurmuş.
Fadime artık dayanamaz hâle gelmiş annesini aramış annesi ise ‘’Bekle elbet
geçer bu günler’’ diyerek öğüt vermiş. Böyle söylemesinde ki sebep ise
annesinden ve kız kardeşlerinden korkmasıymış. Günler geçmiş yine de sabretmekten başka
çaresi olmadığını anlamış. Gecenin 3’nde kapı çalmış kapıda Sadettin kin dolu
bakışlarla demir kapıya sert yumruklar atarak‘’ Aç şu kapıyı Fadime! Açç! !’’ diyerek
bağırmış Fadime bu kapıyı açtığında öleceğini bildiği için çocukları kaptığı
gibi banyoya kaçıp polisi aramış. Bu olaydan sonra Fadime evde bulduğu iki parça
elbiseyle komşusuna taşınmak zorunda kalmış. 2-3 gün sonra kendi memleketine
dönmeye karar vermiştir artık son kez eşyalarını almak adına eve uğramıştır
fakat kapının anahtarı bir türlü olmamıştır. Kapının anahtarlık kısmını eve
tekrar gelmemeleri için Sadettin ve ablası değiştirmiştir. Komşusunun oğlunu
banyonun penceresinden girerek kapıyı açmıştır eşyalarını beyaz büyük bir çuvala
koymuş ve taksi çağırmış artık 3’ü içinde gitme vakti gelmiştir. Fadime tüm
acılarıyla birlikte eşyalarını da yine sırtına yüklenmiştir. Otobüslerinin
kalkmasına 2 saat olduğu için mescide oturmuşlardır bütün bu olanlarda
teyzesi hiç bir zaman yanın da olmamış.
En nihayetin de memleketine dönmüştür Fadime.
Dertleri burada da devam etmiş şizofren babası ve annesi onları iyi
bakıp büyütse de tartışmalar alıp başını gidermiş hep Fadime devlet dairesin de temizlikçilik
yapmaya başlamış. Pek başarılı olmasa da tatlı dili sayesinde orada 1-2 yıla
yakın anca durabilmiş sonra işini yapamadığı gerekçesiyle işten çıkarılmış. Ardından şehrin en büyük otelinde
temizlikçiliğe başvurmuş burada üzerine ayna düşmüş tazminat almayı akıl
edememiş. Yine şefinin ‘’Senin yüzünden bir sürü insana rezil oldum muhasebeye git
ilişkini kesinler.’’ demesiyle bu işi de becerememiş. Derken devletin verdiği evlerden bir ev
çıkmış bu duruma çok mutlu olmuşlar fakat bu mutluluk da çok kısa sürmüş Fadime yatalak olmuşa aniden
2-3 ay o evde çocuklarıyla yaşamış artık dayanamayacağını anladığından
annesinin evine geri dönmüş ve kardeşi o eve geçmiş. Fadime için zor günler
uykusuz geceler yine başlamış. Böyle devam ederken Kızı 23 yaşına oğlu ise 21
yaşına kadar gelmiştir. Fadime onlara her baktığın da içinde musmutlu bir huzur
oluyormuş ve artık ölümü içinde hissediyormuş o güzeller güzeli Fadime’den eser
kalmamıştır artık. Kızı çok zeki biriymiş oysaki oğlu embesil türünden denilebilir bir delikanlı haline
gelivermiş. Fadime son nefesini verirken oğlunu da kızına emanet etmiştir.
Hayatta mutlu olduğu her an gözünün önünden geçirerek ruhunu Allah’a teslim
etmiştir…
-Son-
Kurgu: Ayşe Öztürk
Yorumlar
Yorum Gönder